DUHA KOCA OĞLU DELİ DUMRUL DESTANI
Meğer hanım, Oğuz'da Duha Koca oğlu Deli Dumrul derlerdi bir er var idi. Bir kuru çayın üzerine bir köprü yaptırmıştı. Geçeninden otuz üç akçe alırdı, geçmeyeninden döve döve kırk akçe alırdı. Bunu niçin böyle ederdi? Onun için ki benden deli, benden güçlü er var mıdır ki çıksın benimle savaşsın der iki, benim erliğim, bahadırlığım, kahramanlığım, yiğitliğim Ruma, Şama gitsin, ün salsın der idi.
Meğer bir gün köprüsünün yanında bir bölük oba konmuştu. O obada bir iyi güzel yiğit hasta düşmüştü. Allah'ın emriyle o yiğit öldü. Kimi oğul diye, kimi kardeş diye ağladı. O yiğit üzerine dehşetli kara feryat koptu.
Ansızın Deli Dumrul dört nala yetişti. Der: Bre kavatlar, ne ağlıyorsunuz, benim köprümün yanında bu gürültü nedir, niye feryat ediyorsunuz dedi. Dediler: Hanım, bir güzel yiğidimiz öldü, ona ağlıyoruz dediler.
Deli Dumrul der: Bre yiğidinizi kim öldürdü? Dediler: Vallah bey yiğit, Allah Taala'dan buyruk oldu, al kanatlı Azrail o yiğidin canını aldı. Deli Dumrul der: Bre, Azrail dediğiniz ne kişidir ki adamın canını alıyor, ya kadir Allah, birliğin varlığın hakkı için Azrail'i benim gözüme göster, savaşayım, çekişeyim, mücadele edeyim, güzel yiğidin canını kurtarayım, bir daha güzel yiğidin canını almasın dedi. Çekildi döndü Deli Dumrul evine geldi.
Hak Taslo'ya Dumrul'un sözü hoş gelmedi. Bak bak, bre deli kavat benim birliğimi tanımıyor, birliğime şükür kılmıyor, benim ulu dergahımda38 gezsin benlik eylesin dedi. Azrail'e buyruk eyledi kim ya Azrail, var ve o deli kavatın gözüne görün, benzini sarart, dedi, canını hırıldat al dedi.
Deli Dumrul kırk yiğit ile yiyip içip otururken ansızın Azrail çıka geldi. Azrail'i ne çavuş gördü ne kapıcı. Deli Dumrul'un görür gözü görmez oldu, tutar elleri tutmaz oldu. Dünya alem Deli Dumrul'un gözüne karanlık oldu. Çağırıp Deli DumruJ söyler, görelim hanım ne söyler:
Der:
Bre ne heybetli ihtiyarımKapıcılar seni görmediÇavuşlar seni duymadıBenim görür gözlerim görmez olduTutar benim ellerim tutmaz olduTitredi benim canım cuşa geldiAltın kadehim elimden vere düştüAğzımın içi buz gibiKemiklerim tuz gibi olduBre sakalcığı akça ihtiyarGözceğizi fersiz ihtiyarBre ne heybetli ihtiyarsın söyle banaKazam belam dokunur bugün sana
dedi. Böyle diyince Azrail'in hiddeti tuttu, der:
Bre deli kavatGözümün fersiz olduğunu ne beğenmiyorsunGözü güzel kızların gelinlerin canım çok almışımSakalımın ağardığını ne beğenmiyorsunAk sakallı kara sakallı yiğitlerin canım çok almışımSakalımın ağarmasının manası budur
dedi. Bre deli kavaf övünüyordun: Al kanatlı Azrail benim elime geçse, öldüreydim, güzel yiğidin canını onun elinden kurtaraydım diyordun, şimdi bre deli geldim ki senin canını alayım, verir misin yoksa benimle cenk eder misin dedi.
Deli Dumrul der: Bre, al kanatlı Azrail sen misin dedi. Evet benim dedi. Bu güzel yiğitlerin canını sen mi alıyorsun dedi. Evet, ben alıyorum dedi. Bre Azrail, ben seni geniş yerde istiyordum, dar yerde iyi elime girdin değil mi dedi. Ben seni öldüreyim, güzel yiğidin canını kurtarayım dedi.
Kara kılıcını sıyırdı eline aldı. Azrail'e çalmağa hamle kıldı. Azrail bir güvercin oldu. pencereden uçtu gitti. İnsan oğlunun ejderhası Deli Dumrul elini eline çaldı, kah kah güldü. Der: Yiğitlerim Azrail'in gözünü öyle korkuttum ki geniş kapıyı bıraktı dar bacadan kaçtı, mademki benim elimden güvercin gibi kuş oldu uçtu, bre ben onu bırakır mıyım doğana aldırmayınca dedi.
Kalktı atma bindi, doğanını eline aldı, ardına düştü. Bir iki güvercin öldürdü. Döndü, evine gelirken Azrail atının gözüne göründü. At ürktü. Deli Dumrul'u kaldırdı yere vurdu. Kara başı bunaldı, darda kaldı. Ak göğsünün üzerine Azrail basıp kondu. Demin mırıldanıyordu, şimdi hırıldanmağa başladı.
Der:
Bre Azrail amanTanrının birliğine yoktur gümanBen seni böyle bilmezdimHırsız gibi can aldığını duymazdımTepesi büyük büyük bizim dağlarımız olurO dağlarımızda bağlarımız olurO bağların kara salkımlı üzümü olurO üzümü sıkarlar al şarabı olurO şaraptan içen sarhoş olurŞaraplıydım duymadımNe söyledim bilmedimBeylikten usanmadım yiğitliğe doymadımCanımı alma Azrail medet
dedi. Azrail der: Bre deli kavat bana ne yalvarıyorsun. Allah Taala'ya yalvar, benim de elimde ne var, ben de bir emir kuluyum dedi. Deli Dumrul der: Peki ya can veren can alan Allah Taala mıdır? Evet odur dedi. Döndü Azrail'e, peki ya sen ne eylemekli belasın, sen aradan çık, ben Allah Taala ile haberleşeyim dedi.
Deli Dumrul burada söylemiş, görelim hanım ne söylemiş:
Yücelerden yücesinKimse bilmez nicesinGüzel TanrıNice cahiller seni gökte arar yerde isterSen bizzat müminlerin gönlündesinDaim duran cebbar TanrıBaki kalan settar TanrıBenim canımı alacaksan sen alAzraile almağa bırakma
dedi. Allah Taala'ya Deli Dumrul'un burada sözü hoş geldi. Azrail'e nida eyledi40 ki madem deli kavat benim birliğimi bildi, birliğime şükür kıldı, ya Azrail,Deli Dumrul can yerine can bulsun, onun canı azat olsun der.
Azrail der: Bre Deli Dumrul Allah Taala' nın emri böyle oldu ki Deli Dumrul canı yerine can bulsun, onun canı azat olsun dedi.
Deli Dumrul der: Ben nasıl can bulayım, yalnız, bir ihtiyar babam, bir ihtiyar anam var, gel gelelim. ikisinden biri belki canını verir, al, benim canımı bırak dedi.
Deli Dumrul sürdü babasının yanına geldi.
Babasının elini öpüp söylemiş, görelim hanım ne söylemiş :
Ak sakallı aziz izzetli canım babaBiliyor musun neler olduKüfür söz söyledimHak Taalaya hoş gelmediGök üzerinde al kanatlı Azdaile emreylediUçup geldiBenim akça göğsümü bastırıp konduHırıldatıp tatlı canımı alır olduBaba senden can dilerim verir misinYoksa oğul Deli Dumrul diye ağlar mısın
Babası der:
Oğul oğul ay oğulCanımın parçası oğulDoğduğunda dokuz erkek deve kestiğim aslan oğulPenceresi altın otağımın kabzası oğulKaza benzer kızımın gelinimin çiçeği oğulKarşı yatan kara dağım gerek iseSöyle gelsin Azrailin yaylası olsunSoğuk soğuk pınarlarım gerek iseOna içme olsunTavla tavla koç atlarım gerek iseOna binek olsunKatar katar develerim gerek iseOna yük taşıyıcı olsunAğıllarda akça koyunum gerek iseKara mutfak altında onun şöleni olsunAltın gümüş para gerek iseOna harçlık olsunDünya tatlı can azizCanımı kıyamam belli bilBenden aziz benden sevgili anandırOğul anana var
dedi. Deli Dumrul babasından yüz bulmayıp sürdü anasına geldi.
Der:
Ana biliyor musun neler olduGök yüzünden al kanatlı Azrail uçup geldiBenim akça göğsümü bastırıp konduHırıldatıp canımı alır olduBabamdan can diledim ana vermediSenden can dilerim anaCanını bana verir misinYoksa oğul Deli Dumrul diye ağlar mısınAcı tırnak ak yüzüne çalar mısınKargı gibi kara saçını yolar mısın ana
dedi. Anası burada söylemiş, görelim hanım ne söylemiş : Anası der:
Oğul oğul ay oğulDokuz ay dar karnımda taşıdığım oğulOn ay diyince dünya yüzüne getirdiğim oğul1Dolma beşiklerle belediğim oğulDolu dolu ak sütümü emzirdiğim oğulAkça burçlu hisarlarda tutulaydın oğulPis dinli kafir elinde esir olaydın oğulAltın akçe gücüne dayanarak seni kurtaraydım oğulYaman yere varmışsın varamamDünya tatlı can azizCanımı kıyamam belli bil
dedi, anası da canını vermedi. Böyle diyince Azrail geldi Deli Dumrul'un canını almağa. Deli Dumrul der:
Bre Azrail amanTanrının birliğine yoktur güman
Azrail der: Bre deli kavat daha ne aman diliyorsun, ak sakallı babanın yanına vardın can vermedi, ak bürçekli ananın yanına vardın can vermedi, daha kim verecek dedi. Deli Dumrul der: Hasretlim vardır, buluşayım dedi. Azrail der: Bre deli hasretlin kimdir? Der: El kızı helallim var, ondan benim iki oğlancığım var, emanetim var, ısmarlayacağım onlara, ondan sonra benim canımı alasın dedi.
Sürdü helallisinin yanına geldi, der:
Biliyor musun neler olduGök yüzünden al kanatlı Azrail uçup geldi.Benim beyaz göğsümü bastırıp konduBenim tatlı canımı alır olduBabama ver dedim can vermediAnama vardım can vermediDünya şirin can tatlı dedilerŞimdiYüksek yüksek kara dağlarım sana yaylak olsunSoğuk soğuk sularım sana içme olsunTavla tavla -koç -atlarım 'sana binek olsunPenceresi altın otağım sana gölge olsunKatar katar develerim sana yük taşıyıcı olsunAğıllarda beyaz koyunum sana şölen olsunGözün kimi tutarsaGönlün kimi severseSen ona variki oğlancığı öksüz koyma
dedi. Kadın burada söylemiş, görelim hanım ne söylemiş:
Der:
Ne diyorsun ne söylüyorsunGöz açıp da gördüğümGönül verip sevdiğimKoç yiğidim şah yiğidimTatlı damak verip öpüştüğümBir yastıkta baş koyup emiştiğimKarşı yatan kara dağlarıSenden sonra ben neylerimYaylar olsam benim mezarım olsunSoğuk soğuk sularınıiçer olsam benim kanım olsunAltın akçeni harcar olsam benim kefenim olsunTavla tavla koç atınıBiner olsam benim tabutum olsunSenden sonra bir yiğidiSevip varsam beraber yatsamAlaca yılan olup beni soksunSenin o namert anan babanBir canda ne var ki sana kıyamamışlarArşşahit olsun sekizinci kat gök şahit olsunYer şahit olsun gök şahit olsunKadir Tanrı şahit olsunBenim canım senin canına kurban olsun
dedi, razı oldu.
Azrail hatunun canını almağa geldi, insan oğlunun ejderhası eşine kıyamadı. Allah Taala'ya burada yalvarmış, görelim nasıl yalvarmış:
Der:
Yücelerden yücesinKimse bilmez nicesinGüzel TanrıÇok cahiller seni gökte arar yerde isterSen bizzat müminlerin gönlündesinDaim duran cebbar TanrıUlu yollar üzerineİmaretler yapayım senin içinAç görsem donatayım senin içinAlırsan ikimizin canını beraber alBırakırsan ikimizin canını beraber bırakKeremi çok kadir Tanrı
dedi. Hak Taala'ya Deli Dumrul'un sözü hoş geldi. Azrail'e emreyledi: Deli Dumrul'un babasının anasının canını al, o iki helalliye yüz kırk yıl ömür verdim dedi. Azrail de babasının anasının derhal canını aldı. Deli Dumrul yüz kırk yıl daha eşi ile ömür sürdü.
Dedem Korkut gelip destan söyledi deyiş dedi. Bu destan Deli Dumrul'un olsun, benden sonra alp ozanlar söylesin, alnı açık cömert erenler dinlesin dedi.
Dua edeyim hanım: Yerli kara dağların yıkılmasın. Gölgeli koca ağacın kesilmesin. Taşkın akan güzel suyun kurumasın. Kadir Tanrı seni namerde muhtaç etmesin. Ak alnında beş kelime dua kıldık, olsun kabul. Derlesin toplasın günahınızı adı güzel Muhammed'e bağışlasın hanım hey!..
Dedem Korkut gelip destan söyledi deyiş dedi. Bu destan Deli Dumrul'un olsun, benden sonra alp ozanlar söylesin, alnı açık cömert erenler dinlesin dedi.
Dua edeyim hanım: Yerli kara dağların yıkılmasın. Gölgeli koca ağacın kesilmesin. Taşkın akan güzel suyun kurumasın. Kadir Tanrı seni namerde muhtaç etmesin. Ak alnında beş kelime dua kıldık, olsun kabul. Derlesin toplasın günahınızı adı güzel Muhammed'e bağışlasın hanım hey!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder